Zihin uçuşmasını bizler otomatik olarak yapmaktayız. Bu otomatik pilottan kurtulmak mindfulness ile mümkün olabilmektedir. Yapılacak şey zihin her uçuştuğunda yani geçmişe ve geleceğe gittiğinde, dikkatimiz her kaydığında bilinçli farkındalıkla onu AN’a, şimdiki zamana getirmektir. Doğu felsefeleri bu özelliğinden dolayı zihnimizi maymuna benzetmektedir. Siz şimdiki zamana getirdikçe o yine gitmek isteyecektir. Amacımız zihnimizi nazikçe, şefkatle ve yargılamadan tekrar AN’a getirmek olmalıdır. Mindfulness deneyimsel bir yöntemdir ve ancak uygulamayla gelişir. Tıpkı fiziksel egzersizlerle kaslarımızın gelişmesi gibi, zihnimizde ancak egzersizle anda kalabilme yeteneğini kazanabilir. Bu konuda yapılan çalışmalar düzenli olarak yapılan mindfulness egzersizlerinin beynin yapısını, esnekliğini, kapasitesini ve fonksiyonlarını olumlu yönde değiştirdiğini göstermektedir. Literatüre “Nöroplastisite” olarak geçen bu kavram tam olarak beynin kendini iyileştirme aynı zamanda yeniden yapılandırma becerisidir ve ileride ruhsal hastalıkların tedavisinde çığır açacakmış gibi görünmektedir. Yapılan egzersizler ile zaman içerisinde beynin dikkat, hafıza, konsantrasyon, karar verme ile ilgili kısımlarında değişiklikler meydan geldiği görülmüştür.
Bir doğu felsefesi olan Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) Batı’daki psikoterapi alanlarında bir yöntem olarak, ilk kez John Kabat-Zinn (1982) tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Çoğu dinsel, felsefik ve spiritüel öğretilerde AN’ı yaşayın, AN’da kalın gibi yaklaşımların arkasında bilimin gelişmesi ...
İnsan zihninin diğer canlılardan farkı, bulunduğu durum ve yerden bağımsız olabilmesidir. Bu durum yani geçmişe gidip deneyimlerinden ders çıkarabilmesi, olayları analiz etme gücü, hayatta kalmasını kolaylaştırdığı gibi zihnin istediği zaman geleceğe gidip plan ve program yapabilmesi de evrimsel sür ...
Mindfulness kavramsal değil deneyimsel bir yöntemdir. Ve ancak yapılan egzersizlerle geliştirilip yaşanır. Egzersizlerde temel araç duyularımızdır. Çünkü bizler şimdiki zamanla ancak duyularımızla temas edebiliriz. Görerek, işiterek, koklayarak, tadarak, dokunarak şu AN’ı algılayabiliriz. Bu konuda ...
Aldous Huxley 1962 yılında yazdığı ‘’Ada’’ romanına, mayna kuşlarının söylediği ‘’dikkat’’ sözüyle başlamış ve dikkati nefese odaklamanın öneminden bahsederek, ‘’dikkat, burada, şimdi’’ demek üzere eğitilmiş olan bu kuş aracılığıyla insanlığa unutkanlığını, dikkat etmediğini ya da dikkatini az ver ...
© 2018 Mindfulness Okulu. Tüm Hakları Saklıdır